İnsanların bireysel veya toplu bir şekilde gerçekleştirdikleri yer değiştirme hareketi olan göç, tarihsel süreçte başlayan ve günümüze kadar artarak devam eden bir olgudur. Devletleri gerek doğrudan gerek dolaylı olarak etkileyen bu hareketliliğin yasa dışı ortaya çıkışının ülkelerin toplumsal düzenini, sosyo-ekonomik yapısını ve sınır güvenliğini son yıllarda ciddi bir şekilde tehlikeye attığı görülmüştür. Uluslararası bir sorun haline gelen yasal olmayan yollarla gerçekleşen göç, göçmen kaçakçılığı sorununu ortaya çıkarmıştır. Devletler de bu konuyu küresel bir problem olarak kabul ederek birçok anlaşma, protokol, politika geliştirmiş ve göçmen kaçakçılığı suçunu önlemeye çalışmıştır. Maddi çıkar amacıyla işlenen suçlardan biri olan göçmen kaçakçılığı suçunun etki alanı itibariyle hem ulusal hem de uluslararası yönü olması, konunun hassasiyetle incelenmesini gerektirmiştir.
Göçmen Kaçakçılığı suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.79'da düzenlenmiştir. Suç, TCK'nın Özel Hükümler başlıklı ikinci kitabının Uluslararası Suçlar başlıklı birinci kısmında ve Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti adlı ikinci bölümünde yer almaktadır. TCK m.79;.2010 tarihli ve 6008 sayılı Kanun m.6, 2019 tarihli ve 7196 sayılı Kanun m.56 ile değiştirilmiş ve son olarak 2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanun m.16 ile mevcut halini almıştır.
Bu çalışmanın ilk bölümünde suç hakkında genel bilgilere yer verilmiş; göç kavramı, göçün nedenleri, göç türleri, göçmen ve göçmen kaçakçılığı kavramı, göçmen kaçakçılığının Türk hukukunda ve uluslararası hukukta düzenlenişi açıklanmış ve suç ile korunan hukuki değer ele alınarak suçun benzer ve bağlantılı suçlarla mukayesesi yapılmıştır. İkinci bölümde suçun unsurları incelenmiş ve üçüncü bölümde suçun muhakeme usulü ve yaptırımı açıklanmıştır. Sonuç bölümünde ise çalışmanın genelinde tespit edilen sorunlara yönelik çözüm önerileri sunulmuştur. Çalışmaya dayanak olan ilgili tüm ulusal mevzuat ayrıntılı olarak incelenerek ve günümüze kadar geçirdiği değişiklikler dikkate alınarak izahı yapılmış; öğretiden, kişisel görüşlerden, raporlardan faydalanılmış, mahkeme, Yargıtay ve Ceza Genel Kurul kararları taranarak değerlendirilmiş ve ilgili kısımlara işlenmiştir.