Mirasbırakanın ölümüyle mirası aktif ve pasifleriyle bir bütün olarak elde eden yasal ve atanmış mirasçılar, tereke borçlarının yerine getirilmesinden birlikte sorumlu olurlar. Birlikte sorumlu olunan tereke borcu kavramının kapsamı, Türk-İsviçre hukukunda tartışmalı ve sınırları belirsizken, Alman miras hukukunda daha net bir sistem benimsenmiş durumdadır. Yine tereke borçlarından sorumluluk rejimi farklı ülkelerin hukuk sistemlerinde değişiklik göstermektedir. Türk-İsviçre miras hukukunda mirasçıların tereke borçlarından kişisel ve müteselsil sorumluluğu bulunmaktadır. Mirasçıların sınırsız kişisel sorumluluğu, Kanunda düzenlenen hallerde terekeden elde edilenler ölçüsünde sınırlandırılmakta veya tamamen sona ermektedir. Alman hukukunda ise mirasçıların kişisel ve müteselsil sorumluluğu kabul edilmekle birlikte kişisel sorumluluğun tamamen ortadan kalktığı, müteselsil sorumluluğun ise kısmi sorumluluğa dönüştüğü birtakım hukuki imkânlar bulunmaktadır. Bu tür hükümler ile tereke alacaklıları ve mirasçılar arasındaki menfaat dengesinin kurulması amaçlanmaktadır. Türk-İsviçre ve Alman hukukunda öngörülen hukuki imkânların taraflar arasındaki dengeyi sağlama noktasındaki durumunun incelenmesi ve sistemlerdeki olumlu ve olumsuz yönlerin ortaya koyulması önem arz etmektedir. Bu sebeple bahsi geçen hukuk sistemlerindeki farklılıklar ve benzerlikler dikkate alınarak bu çalışmada, tereke borcu kavramı, mirasçıların sorumluluğunun sınırlandırılması/kaldırılması ve sorumluluğun hüküm ve sonuçları, Türk Medeni Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Mehaz kanun İsviçre Medeni Kanunu ve Alman Medeni Kanunu hükümleri, öğreti ve Türk ve yabancı mahkeme kararları ile karşılaştırmalı ve sistematik olarak incelenmektedir.
